Error: Your upload path is not valid or does not exist: /home/htafesti/public_html/wp-content/uploads
Türkiye’nin önde gelen badem bölgesi Datça, beyazın ve pembenin tüm tonlarına ev sahipliği yapacak görsel bir şölen ile, Datça Yarımadası’nın doğasını, yerel kültürünü ve tarihini ziyaretçilerle paylaşmaya hazırlanıyor.
DATÇA BADEM ÇİÇEĞİ FESTİVALİ
Marmaris`in en ucunda bulunan Ege Denizi ile Akdeniz`in sınır noktası Can Yücel`in ismi ve taş evleri ile özdeşleşmiş, Türkiye’nin önde gelen badem bölgesi Datça, beyazın ve pembenin tüm tonlarına ev sahipliği yapacak görsel bir şölene daha hazırlanıyor.
Binlerce katılımcıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlayacak festival, bu yıl 16 -19 Şubat 2023’de Datça Yarımadası’nın doğasını, yerel kültürünü ve tarihini ziyaretçilerle paylaşmaya hazırlanıyor.
Datça’daki badem ağaçları, Ocak – Şubat aylarında bembeyaz çiçeklerini açarak baharın gelişini müjdeliyor. Badem çiçekleriyle papatyaların buluştuğu zamanlar Datça’nın en harika zamanları.
Badem Çiçeği Festivali, Datça’nın bu harika zamanına tanıklık etmek, şehirden biraz uzaklaşıp nefes almak, doğaya dönüp Ege ile Akdeniz’i kucaklayan Datça’nın en özel lezzetlerini deneyimlemek, farklı atölyelerde hoş vakit geçirirken yeni şeyler öğrenmek için müthiş bir fırsat. Datça merkezinde, Palamutbükü ve Hızırşah panayır alanlarındaki el emeği ürünler ve hediyelik eşya stantları, badem ürünleri ve yöresel yemek satışları, çocuk ve yetişkinlere yönelik renkli ve yaratıcı atölyeler, Datça’ya özgü dans gösterileri ve sahne performanslarıyla üç gün sürecek olan festival ziyaretçilere çok çeşitli etkinlikler sunuyor.
Bahar ayının müjdecisi, ilk çiçek açan ağaç olma özelliğine sahip olan badem ağacı, mitolojide pek çok efsaneye konu olmuş. Daha yaprakları yeşermeden, sabırsızca açtığı çiçeklerle beyaz bir örtüye bürünen badem; toprağın uyanışı ve baharın gelişini simgelemektedir.
Yunan mitolojisinde Trakya’da hüzünlü bir aşk hikâyesiyle de efsaneleşir. Badem ağacı ve yeşermeden açan çiçekleri, Antik Trakya (Thracia) kralı Lycurgus’un kızı Prensesi Phyllis ve Yunanlı kral Theseus’un oğlu Demophoon’un aşkıyla biliniyor.
Troia (Troya) Savaşı’ndan dönerken fırtınaya yakalanan Demophoon’un gemisi Thracia kıyılarına vurunca ülkenin kralı ve Phyllis babası Lycurgus’un konuğu olduğu söylenir. Yakışıklı Demophoon ile güzeller güzeli Phyllis arasında bir aşk doğar. Demophoon ve Phyllis hemen evlenirler. Birbirlerine aşk ve bağlılık yeminleri ederler. Demophoon’un gemileri tamir edilene kadar birkaç gün çok şiddetli bir aşk yaşarlar. Ayrılık günü gelip çattığında Demophoon en geç bir yıl sonra geri döneceğine yemin eder. Bunun üzerine Phyllis Demophoon’a kilitli bir ahşap kutu verir ve eğer geri dönmeyecek olursa kutuyu açmasını söyler. Demophoon ülkesine döner ve kısa sürede Phyllis’i ve verdiği sözleri unutur. Kıbrıs’a yerleşir. Bunu duyan Phyllis umutsuzluğa kapılır ve kendini bir badem ağacına asarak intihar eder. Phyllis’in intihar ederek öldüğünü duyan Demophoon derhal yola çıkar. Onu Phyllis’in kendini astığı badem ağacının yanına götürürler. Demophoon ağaca sarılarak ağlamaya başlar. Günler geçer ağlaması bitmez. Onun bu haline acıyan tanrıça Athena, Phyllis’i badem çiçekleriyle hayata döndürür. İki sevgili birbirine sarılır. O gün bugün her sene aynı gün badem ağaçları çiçek açar.